1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
855
Okunma
artık bu iskele sayısız yolculara hazır,
dudak kıpırtılarımı duyacaksın, geçerken;
çehrem aklında S’ler çizecek,
mum yanacak kül bitecek, yalnızlık koylarında...
ışığım kesilecek bir bir...
gülüşlerim gelecek aklıma ağlayacağım.
heybesinde yalnızlığı taşıyan ben,
açmış bir aşkın dibinde sokumlarken acıyı,
dişime yine bir gitmek takılacak biliyorum...
boğazımdan geçmeyen gülüşlerim,
seni arayacak... dualarımda.
işte hepsi bu belki senin için,
bekara karı boşamak denir buna,
yolcusu kalmasın gerçek aşkların;
dünyada yeri kalmadı...
kusuruma bakma dünya;
kendime bakmadım d/ev aynasından...
aynalarım tozludur benim.
şimdi silmeye çalışırlar bencilliklerini,
tortusu tutmuş bekleyişlerimin.
tozlu raflarda kalmış haykırışlarım,
rutubet kokar gerçek sevda,
değerini bilmeyen defineci elinde
dilim düğümlü artık uğraşmayın çözmek için,
artık bu sevdaya "hak bile"...
lütfen uğraşma kabuk tutan acılarımla;
ağlatırsın/kanatırsın en incesinden...
bu aşklardan kurşun yemiş yalpalayan bir ruhum,
ve kör kuyulara düştü elimdeki son umudum.
şşşşt! tek kelime konuşma öldüm çoktan;
bu sevdayla ben...
"insansız iskeleyi gemi ne yapsın,
ruhsuz ölüyü beden ne yapsın en azından...
hadi yalnızlığım öp beni;
kendi kalabalığımda