21
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2641
Okunma

" gün’eş başını kaldırana kadar her şey "
eti sıkışmış yalnızlığın
tırnak içlerinde boy atar uzun bekleyişler
gövdesinden düşmüş dal gibi
yatağını şaşırmış dere gibi
yoklanır etekleri
ayakları altına serilen , göğün kendi gölgesidir
üzerine düşense ay kaçağı rengi
soğuk kalabalığın ateş döken omuzlarında
yeniden kanatlanır sihir
tamâmı yaşanmamış
aslı kaleme alınmamış
muhtemel umutlar yazılır gönül kapılarına
kan kırmızı bakışların
kahve kokan göğsünde dinlenmeye çekilir gün/eş
yağmur öncesi ten kokusunu giyerken toprak
hazırdır zaman soyunmaya
îtiraflara
îtimâda
bir/az durgun
bir/az hırslı
takıldım nûrun aralıksız ayarına
gün/eş tutar elimi
karanlığın yüzüne atılan tokat
toplar ikimizi
hoşgeldin gün/ışığım !!!
14/02/2012
15;15
eMİNE
5.0
100% (24)