1
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3592
Okunma

Çocuk yaşta beni dağa attılar
Kepenek altında sabah eyledim
Önüme bir sürü davar kattılar
Toz toprak içinde iflah eyledim.
Kuru somun peynir soğandı aşım
Ot saman olurdu hep üstüm başım
Karışırdı terim ilen göz yaşım
Bazen isyan edip günah eyledim.
Yaylanın düzünde kışlamız vardı
Koru buram buram ardıç kokardı
Yazın güneş çarık gibi yakardı
Yaban hayatı ben essah eyledim.
Gün doğmadan sürü dağlara yürür
Derelerden bazen duman sel yürür
Karanlıkta sanki çalı dal yürür
Sabrımı korkuya silah eyledim.
Dağda taşta zormuş karın tokluğu
Kapatır yolları karın çokluğu
Gönlüme düştükçe yarin yokluğu
Kavalla dertleşip ferah eyledim.
Saf masum hayvanlar can dostum oldu
Gönlüm tertemiz bir sevdayla doldu
Patikalar huzur veren yol oldu
Baykuş konan ini dergâh eyledim.
Coşkuyla meleşir kuzu koyunlar
Kaymak gibi sütler sımsıcak yünler
Bir ömre bedelmiş o kutsal dünler
Hiç aklımdan çıkmaz eyvah eyledim.
Dünyadan habersiz gözden ıraktım
Çoban olmak için belki çıraktım
Ben sevdamı dağda,kırda bıraktım
Divane gönlümü ıslah eyledim.
5.0
100% (2)