3
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1103
Okunma

Meğer ne kadar da çokmuş!.
Rüya içinde rüyalar...
Onca ağaç arasında bir ağaca baktım,
Gezinirken ayağımın takıldığı,
O kadar taş arasındaki bir taşa da!..
Gözümün dokunduğu binaları hiç saymadım,
Hiç saymadım geçen onca zamanı,
Konuşmalarımı,ağlaşılarımı,hakeza!..
Sayısız yerler içinde bir yerdeyim
Bilmem kaç milyonuncu şehirlerden birinde!.
Ve o kadar milyar içinde biriyim
O şehrin nüfus kaydında ismi olan
En azından şimdilik...
Sur düdüğünün o kadar deliği var ha?
Niye hayretindeyim bilemem,
Bir bulutun yağmurunu sayamazken,
Yağan karın süreksizlik gayretini de!
Bütün dünyanın toprak adedi sayılmış mıdır?
Yahut yaprak sayımı yapılır mı günün birinde?
Bir elek var ki bu ne elektir ya ilahi!..
Altta un kalır üstünde kum ve elenense çamur!
Bir kürek gündüz atar bir kürek te gece savurur!
Elek dünya,elek yar ve altı öteler, üstü bu izbeler!.
Unda fırında pişecek,kumda!
Saymak zor iş vesselam!
Zaten hiç sevmem matematiği,
Peki tesbihler yasaklanmalı değil midir!.
O sayılmazlar,sayarak ödenir mi?
Kötü alacaklılara benzemez mi o sayanlar,
Bu gün saçmalama günüm olsa gerek
Hoş onları da saymadım ya,
Teselliler hazırdır zaten
Mahsun olma, la tahzen!.
Meğer o kadar da çokmuş,
Bir varmış bir yokmuş!
Mitralyöz de pul olurmuş,
-Olurmuymuş?
Olur olur, O ol derse olur
O ol derse olmazlar olur!..
5.0
100% (6)