sen içimdesin içimde
yüreğimin baş köşesinde sultansın

biricik harikamsın
yumruk kadar et parcasını atışındasın
abdal gibi derviş gibi boyun bükmüş zikrimdesin...

yolun düşerse bir gün
besmelesiz gir kapısı senin o bal damlası gözlerin
niyaz sonrası avuç avuç yardandan dilenmiş dualardasın...

çok eskilerden değil
bu benim bir de ben deki senin
masalın her satırında sen satır aralarında ben saklı
oku oku birtanem belki anlarsın hissedersin beni ben deki seni...

tunca boyalı bir eylül akşamı
yangın yerine döndüğünde tüm kainat

gökyüzünün gözleri
sevdama kıyama durmuşken leyla gibi aslı gibi oku ...

sevinçler sığınırsa dudaklarının saçağına
gülüşler saçılırsa gamzelerinin gizemli deltasına
bilki yakamoz sakini düşmüştür göksu deresi üzerine...

yakamozlar serseri düşler gibi oynaşta
seviç bulalmış kirli çocuksu masum yüzlerine
eğil avuçların dokun ıslak öksüz yetim başı okşar gibi...


Hasan ODABAŞI