8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2045
Okunma
Ömrüm on sekize değdiğinde
Giydim üzerime adam gömleğimi
Dumana bulaşmış dem kokularıyla
Kahvehane kuytularında bıraktım
Ciğerlerimin körpeliğini
Üçüncü sayfada
Bir intihar haberiydi
Okul arkadaşım
O haberle sıyrıldım
Dönme dolaplara rehin çocukluğumdan
Sofrada son lokmamı
Ağlatarak ardımdan
Tutarken elini sevgilinin
Yüzümdeki kırmızı
Aşkın alev ateş lekesiymiş meğer.
Ömrüm on sekize değdiğinde
Düşlerle yüklenmiş gemi batıklarından
Sevda denizi kıyılarına
Ayrılık kalıntıları vurduğunda öğrendim
Acının yalnızca dili yakmadığını
Uzak neyi anlatır?
Bir nefes mesafesinde
Yürek çırpınışları
Iraksamaların ayak sesleri…
Ömrüm on sekize değdiğinde
Ki meyhane kapıları açılmıştı artık
Terk edişlere ayrılık diyorlardı.
Dipsiz kadehlere attım kendimi
Ayakları dolaşık kelimeler geçti boğazımdan
Adını haykırarak sevgilinin
Sokaklarını adımladım küçülen kentin.
Yolculuklar
Yalnızca yolları mı aşındırır
Gitmelerin eseriymiş
Yüzümdeki yeni çizgiler...
Ömrüm on sekize değdiğinde
Kapadım gözlerimi
Yolun yarısına üç kala açıp
……..Aynada telaşla
…………Geride bıraktıklarımı aradım
Aynalar yalnızca günün aksimidir?
Kim sildi bu resimden
Saçlarımın rengini?
Ah benim on sekiz yaşım
Ne çabuk tükettin kendini
Bir nefes alımı,
Göz kapaklarımın
Buluşup ayrılması kadar kısa ömründe
Söyle
Emanet ettiğim
Çocukluğuma ne yaptın?
Murat ORHAN