2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1173
Okunma
sen kaldın geriye sadece onlardan
yıllardan, aylardan, dayanıksız zamandan
bir sürü dost kalabalığından
hatta yüzlerce hayalden sensin arta kalan
ne baba ocağı ne ana kucağı
ne de çocukluğumun oyuncakları
hepsi ipe sapa gelmez körpelik sevdaları
ya da sıfırda erimeye mahkum kar topları
sense sudaki yansımanın parlaklığı
dinmek bilmez sağanakların baharı
öldüresiye sarmalayan bir örümcek ağı
galiba yok seni tarifin imkanı
rüyalarımda artık şekerden bulutlar
solmaktan habersiz kağıt çiçekler
saf çikolatayla coşup giden nehirler
hepsine inat tek gerçek varlık mevcutsa
seninle dolu resimler
gurur pınarlarını çaresizlik yaktı geçti
umutsuzluk yokluğunda, nöbetçi sevgili
tek tesellim varsa deniz feneri misali
rüyalarımdır en kolayda asılı can simitleri gibi