6
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
2436
Okunma

Gece –gündüz kantarla miskal arasında
Yalan dünya denen iki kapılı handa
İki kol , iki el ,iki ayak, iki bacak
Akciğer, karaciğer hepsi de birer değer,
Tehir-i zaman etti siyah –beyaz duygular içinde insan,
Şems ile Mevlâna, Ferhat ile Şirin’i düşünen
Dalgın kafası iki eli arasında ,
İki Kapağı altında görmeyen İki göz
Duymayan iki kulağı, koklamayan burnu
İkirciklendirdi , ikilem yarattı
Beyin- beyincik İki haneli kafasında !
Aradı kaybettiklerini sonsuz Pİ sayısında,
Hiçbir şey yoktu sanki
Erciyes’le Ağrı arasında,
İki başlı salıncak kurdu
Bir sağa bir sola sallandı
Hiçbir şey yoktu kafasında ,
Dipsiz, ışıksız zaman tüneline yuvarlandı
Eshâb-ı kirâm ile cahil cühela
İkiler arasında !
İki kol, iki el, iki ayak ile bacak
Sevgi - kuşku, aşk- nefret İki duygu
Yalnızca korku ve kuşku,
Yağmur- güneş, cennet- cehennem
İkilem içinde çırpınan insana bir bak,
İkiler, kırklar , kırk haramiler
Gül oyalı mendil elinde halay tutmuşlar
Uçkun sürmesin diye sevgiyi budamışlar
Sevgi, hoş görü duaları arasında
Dönüp bir de adaklar adamışlar
Yolunu kaybetmiş papatya ile kanarya için
Dertsiz yuvaya dönsünler diye,
Var - yok , iyi-kötü,umut-umutsuzluk
Siyah –beyaz, acı -tatlı, aşk-nefret arasında
Geçersiz dilek tutmuşlar
İki kapılı handa insanı unutmuşlar !
YAHYA AKSOY