Kurşun lokmaları ağzımda,

Taç saçmaları saçlarımda.

Dudaklarım yaralı serçenin kanadı,

Tanımaz kırmızıyı...

Göğsüm tüm dünyanın nişangahı,

Yüzüm nakış nakış ihanet,

Şairlerİn tanımadığı...

Ömrüm,

Sol yanım,

Düşlerimin en öte yanı,

Gözümün körü,

Ölü...mün özü,

En ince çizgi dir.

Bas üzerine,

Kana kana kanayayım...

Bu arifelik can pazarı,

Yalanların yaglı paslı yağmurları,

Çürük bedenimin nedir fiyatı!

Bak morlarım mor...

Allarım damgalı...

Tanıdın mı!

Bu kimin ayak izi!

Kimin ihanet çıkarması!

Kahrolası bu sokak kararması...

Binlerce dağın yalnızlığı...

Her yara öldürmüyor,

Selamsız geliyor sabahlar.

Her yara iyileşmiyor,

Artık, açılmıyor bu kırılan kanat...

Bükülen yanımı kaldırmıyor bu umut...

Zapta geçsin.

Suçum sevmemdir aleyhime delil.

Harcırahı yatırılmıştır nefesimin.

Usandım...

Her sabah aynı sehpada dirilmekten...

Göğsüme vura vura gözümden sel çekmekten...

YORULDUM! Kan kaybetmekten...

Tanrı orada mıısn!

Ya doldur şarjörünü,

En soğuk en unutturanından.

Ya da...

KALDIR BU CESETLERİ ORTADAN...