Şimdilerde modaymış, bedel sarmış her yeri,
Sirke bile alsanız mutlak vardır bedeli…
Tek, tek değer biçerek satacakmış askeri,
Unutmayın efendi, herkes iyi bilmeli:
Otuz bin lira değil, nerede binlerce CAN?
Bedel ödedik, bedel; bedel/siz olmaz VATAN!..

Küpünü doldururken, yetinmez bütün alır,
Fakir sınır beklerken, kendisi yat’ın alır,
Peygamber Ocağı’nı parayla satın alır…
Millet bize güvendi, mutlak hesap sormalı:
Otuz bin lira değil, nerede binlerce CAN?
Bedel ödedik, bedel; bedel/siz olmaz VATAN!..

Efendiler durmadan, hocadan akıl alır,
Doğrudan olmasa da dışardan nakil alır…
Saltanatı uğruna bin türlü şekil alır,
Direndikçe direndi, bu direnci kırmalı:
Otuz bin lira değil, nerede binlerce CAN?
Bedel ödedik, bedel; bedel/siz olmaz VATAN!..

Kimin ne olduğunu yıllar yılı gördük biz,
Saldıran her düşmanı Cehennem’e sürdük biz,
Vatan’ın surlarını Can’lar ile ördük biz,
Kıyafeti kefendi, şehitleri görmeli:
Otuz bin lira değil, nerede binlerce CAN?
Bedel ödedik, bedel; bedel/siz olmaz VATAN!..

Hepsi namus timsali, öyle ahkâm keserler,
Milleti hakir görür, Kaf Dağı’ndan eserler…
Namusunu parayla değişmeyi tasarlar,
On beş aya üşendi, otuz bine inmeli:
Otuz bin lira değil, nerede binlerce CAN?
Bedel ödedik, bedel; bedel/siz olmaz VATAN!..

Şahan der ki Vatan’ım, namusumdur iyi bil,
Namus ile pazarlık, kâbusumdur iyi bil,
Bu Vatan’ın son taşı tabutumdur iyi bil,
Benim sabrım tükendi, bedel için ölmeli:
Otuz bin lira değil, nerede binlerce CAN?
Bedel ödedik, bedel; bedel/siz olmaz VATAN!..