Anlatacağım size bu gün bir köy yaşamı
Bakın köylü mü şanslı, şehirdeki paşa mı?

Ne kadar yorgun olsan ve geç uyusan bile
Uyandın mı bir sabah horoz sesleri ile?

Sağdın mı taze sütü inek, keçi, koyundan?
Ekinler büyüttün mü daha uzun boyundan?


Kahvaltıda tarhana çorbasından içtin mi?
Eline orak alıp ekinleri biçtin mi?

Çalışırken tarlada soğan ekmek yedin mi?
Karnın doyup kalkarken hamd ve şükür dedin mi?

Keyif alıp bahçende domatesin alından
Kirazlar topladın mı salkım salkım dalından?

Hiç suyunda çimdin mi berrak akan pınar’ın?
Gölgesinde yattın mı asırlık bir çınar’ın?

Kendini yeşil dağlar, tepelere vurdun mu?
Bir ceviz ağacına salıncaklar kurdun mu?


Dağda davar güttün mü size gelince keşik?
Uyusun diye bebe, hiç salladın mı beşik?

Huşû ile izlerken doğayı hayran hayran
Soğuk toprak testiden içtin mi yağlı ayran?


Yufka ekmeğe peynir sarıp dürüm yaptın mı?
Bakıp bir karıncaya ondan ilham kaptın mı?

Bostanlarına biber, salatalık ektin mi?
Temiz çam havasını ciğerine çektin mi?

Ağaç dalında ıslık çalıyorken fırtına
Binipte dolaştın mı doru atın sırtına?

Köroğlu ya da Veysel türküsüyle coştun mu?
Uçsuz bucaksız kırda çocuklarla koştun mu?

Alabalık tutarken ırmak ya da dereden
Düşündün mü acabâ bunlar gelir nereden?

Bir başka ışıldıyor köyde insanın gözü
Uzun lafın kısası şu dur sözümün özü:

Uzak durmak istersen is, duman ve zehirden
Ara sıra uzaklaş, kaç köyüne şehirden

.