*edebimizi vurdu(lar) zâlim bakışlı arzular





Gölge mi düştü dalına gülün mü soldu bu genç yaşta
Bilirim hasretlik zehir zıkkım olur her aşta
Sarı kurdele hiç de güzel durmaz kara kaşta




Oysa çekirdekler meyve vermeliydi tebessümlere gebe bestelerde
Notaların orta direği çökmemeliydi umudun beşiğinde
Aşk bizi de katmalıydı harf olarak alfabesine


Mevsimler bahar aşılamalıydı satırlara sığmayan yıldızlara
Yirmi dört ayar bir medeniyet devam etmeliydi hükümranlığına


Edepsiz arzu piyangolarıyla sarsıldı ılgımlara tutulan hülyâ
Cimri davrandı dedelerin memleketlerine
Ellerindekileri ya har vurup harman savurdular
Ya da yatırımları yaptılar başka yerlere
Sen de ister istemez düştün gurbet ellere
Çıkınında hüzün saklı
Islaklık şölen yapıyor gözlerinde



Gel de yaşa şimdi
Son el sallayışının yaktığı yürekle…

Affet beni çocuk “dur !” diyemedim dedene…



Dursun Tiftik