1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1023
Okunma
Bu derin, mor sabahlı geceleri sana sakladık
Umudun kükreyişi idi, kıyılara vuran dalgalar
Bu yüreği başka yüreklere bil ki yasakladık
Sağanaktı, yüreğimize iliz iliz yağan yağmurlar
Bıktım artık, kurşun yemekten yaralar kangren
Yasa boğduğum güllerden ismini aldım yediveren
Bahtsız çalı kuşu ellerindi, beni her sabah seven
Yokluğunda bir yıldızdın için için içimi kemiren .
Dumanlara boğmuşum, dağındaki başımı
Ömrümü dudaklarına, ismini solumuşum
Baktım ki, ömür denilen alıp gidiyor yaşımı
Seni yedi kat göğün başına taç diye seni koymuşum .
Umuda haykırıştır... kırık özlemden kalan
Gidişimdir... damarlarımın ısınıp soğuduğu an
Her mektubun arkasında bir acı burukluk
Bil ki, göz pınarlarımdan dökülen incileri sana dizmişim…
Böylesine derin dibi olmayan sevda düşer mi kuyulara
Zannet meyinki, içimdeki acıları kavuran halsiz yara
Böylesine sebepsiz sebeblerkaç akşamı böler uykulara
Savurur küllerini rüzgara inat, darmadağın yıldızlara.