12
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2070
Okunma
Çok mu ağırdı taşınsın diye
ellerimle ufaladığım zavallı zaman?
Kavramlar arasında kargaşada
uçup yitmiş işte be şu aklımdan,
Sus diye zorladığım usa vurduğum
şu beynimin kıvrımlarından,
Ah o ismini yasakladım yasaklı vuslatın ,
aklıma sorular ondan..
Gizleri taşıdık bilinmez bir diyardı ,
soğuk sırlar ülkesine,
Bağrı yırtılana kadar seviyorum sözü
özgürce bağırsın diye,
Bir uzun tırnak değer
teli acı bir şarkı gitar son volümünde,
Hayaller mi itti ne ?
bin bir gece masallarından bir yaprak yine...
Buz gibi sahte güneşli ocak sabahı
işte acı rüzgar sesinde,
Ormanların yeşili ararken
iyot kokusunu uzak maviliklerde,
Ölmüşte böcekler mi didikliyor?
acıyor bedenim her seferinde,
Nerede o gönül bahçem?
muhteşem kokardı ektiğim tek çiçekte..
Anlatamıyorum ,içimdeki ihtilaller ,
düşüncelere mi hücre hapsi?
Buz gibi rüzgarın korkunç ıslığı
tehdit eder de üşütür ah be kimi,
İntaharda uçurum dibinde mazi,
naçarım bakamayan yüreğimdi,
Kurtar diye bağırırken
uzatmak istediğim elim bomboş ah şimdi...
Kurtaramadığım elim yaşlı gözlerim
çok mu geç kalmış sesinde?
5.0
100% (11)