pembe bir şarap olup dökülüyorum kadehe
yudum yudum çoğalıyorum
sarı bir toz bulutunun içindeyim artık
hüzünden arta kalanlar uzağımda
içimde delice bir varolma isteği
başımı döndüren
yaşama sevinciyle...

çok tanıdık bir giz
sarhoşluk
sahi, ilk nerede tanıştık biz?

annemin şefkat koynunda
bir kuş cıvıltısında
sonra bir ilk mevsim ılıklığında...
pamuk şekerin pembesinde bir de...
sabun köpüklerinde hep,
havanın ıhlamur ve leylak kokusunda
hep güzel kokularda ama
kekik, portakal, fesleğen tarlasında
peri kızının uçuk mavi eteğinde
babamın tütün kokan ellerinde
sonra sıcak dost sohbetlerinde
yarin esmer teninde
hasretlerin bitişinde...

seni umutlu sabahlarda tüten kahve buğusunda okudum
okuduğum eşsiz anlamlı harflerde
baktığım renkli tablolarda
işittiğim haz verici melodilerde
yalnızlığın melodili çağlayanında
bir yaz şelalesinde
küçük bir şiirde...
insan oğlunun (kızının) tılsımlı sesinde
bir tablet şekerlemede...

seni dualarda buldum
Tanrıya atılan adımlarda
umutlarda, şükürlerde


seni koşar gibi yaşamakta buldum
yürümeyi öğrenmeden hatta...


senin hep tepelerde olduğunu sanırdım
oysa ki sen gülümserken bana
yanıbaşımdaydın
Can’ımın kadifemsi yanağındaydın
Naz’ımın başak saçlarındaydın...



pembe bir şarap olup karıştım artık evrene...
yetmedi, betimleyiverdim bir de...

A.S.K.
26.06.2008
14.31


görsel öğe:www.makalekafe.com/2011/11/masal-masal-nedir/