Ben senin yüreğinde bir çivi
İsa’nın avucuna çakıldığı gibi
Sökülse de kanayan

Ben senin yüreğinde ağır bir yük
Belki ağrı dağından daha büyük
Tufanla da yıkılmayan

Ben senin yüreğinde..
Şehirler arası bir otobüs yolculuğunda
Yamacına bir yabancıyla oturduğunda
İkinci defa satılmış geçersiz bir biletim

Ben senin yüreğinde nişan tahtası
......ahşap evin kuytusuna astığın
Ben senin yüreğine kestiğin ceza
......izdivacın ömür boyu prangası

"acı çekerek sevmesini seviyorsun"
..........dediğinde anlamamıştım
Meğer acılardan hüküm giymişim

Ben senin yüreğinde uzak bir adayım
....gönderilmiş basit bir kartpostala
..........yıkılırken taş duvarlar
.......................patika yol
....................tüm umutlar
Yazılsa da As pos... diye
...................öyle saf öyle aptala
Çiğnetmişin göz göre
Bilmem ki
Hangi kalleş ayakların giydiği postala

Ben senin yüreğinde tükenmeyen yangın
alev alev yanan sarı bir arabanın
üstüme gelmesi gibi son hızıyla
sürücüsü sarhoş mavi farlarıyla

Kaldım orta yerinde kara gecenin
Bu bir kabus bağırmak istiyorum
.....................sesim çıkmaz

Bu kabustan kaçmak istiyorum
....çok geç kaldığımı düşünüyorum
............hep geç kaldım ben

....oysa;
Seni bir tek ben sevmişim
.........ve sevildiğimi zannetmişim
....oysa ben
....baharı andıran yüzünü sevmişim
........ben senin imkansızlığını sevmişim
Geceleri gözlerini yıldızların duruluğuna sermişim

....üstelik
Sen benim yüreğimde
........bir gelincik tarlası
....bir karanfil fırtınası
..tasviri imkansız cennet bahçesi
..oysa ben güneştim
..battıkça karanlığa gömülen sen
..girdikçe yüreğime derinleşen cehennem

Şimdi ben...
.......senin yüreğinde
....kocaman bir yarayım
..sancılı gecelerin hesabını bana sor
..gündüzleri unut beni geceleri yan_yana
.............................................yana yana