2
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
762
Okunma
yorgun sabahlara açılan yorgun gözler
yüreğe saplanır bir sızı
soğur ışıkları ölgün güneşin
yıkılan duvarlara çizilen
sayılı günler
bitecekti ya hani
bilmem kaçında bu ayın
bitmedi
taş bağlayıp gülümseyen günlere
kuyulara bırakıldı
özde büyüyen düşler
rus ruleti oynadı zaman herkesle
ve hep ondan yana oldu şans
ıskalıyor hayat
her kez
sevginin büyüsünde tutsak bedenleri
ve ben
her gün
bir fırça geçirip elime
mor akşamların lacivertinde
yamanırken siyaha
yolculuk ettim beyazın diplerine
ve her kez yıpransam da
bileyledim ümidin dişlerini
yılmadım
yani
ne öldürdüm düşlerimi
ne öldüm
ıssızlıkta
yeniden doğacak yarın gün
benim için
bir daha
bu kez elimdeki fırça
aşkın kırmızısında
atilla güler
bit pazarından...