hepitopu yirmi dokuz harf’ti ömrümüz
tek başına hiç bir anlamı yoktu

yan yana gelince özümüz
yan yana gelince sözümüz
yan yana gelince çok olası kelimeler
.........susuyordu içimizde cümleler

mesela "aşk" üç harfli
........."sevda" beş
üç aşağı beş yukarı birbirine benzerler

yada "umut" dört harf
......"sevilmek" sekiz
dört sekizlik köy türkülerinde gezerler

ve dört dörtlük bir cümleydi;
en çok söylemek istediğime,
.........en son ne zaman söylediğimi!
düşünürken...

söylemesini en çok istediğimden,
.........en son ne zaman duyduğumu!
hatırlamıyorum bile:
........."seni seviyorum" cümlesini

"aşk sokak kavgasına benzer"
diyordu Özdemir Asaf
"çünkü onu hep bir yabancı ayırır"
oysa hiç bir yabancıdan dilemem
hiç bir kavgamı ayırmasını
ve hiç bir kavgamın sonunu bilemem

ve
elbet
bilirim
sevmek
bağıra çağıra gelen bir duygu değil
sevmek öfke değil
sevmek nefret hiç değil

sevmek
gecelerce uykusuz inlemekmi?
.........................bilmiyorum

ama bildiğim
bir şey varsa
sevmek sevilmekle kardeş
aynaya bakarken kendi içinde
sevdiğinin yüzünü görebilmektir
.....................kendi yüzünde

bilmediklerim de var elbet
.............acıyı tanır bilmek
demesem a/yarlı gecede
..............boynumda ilmek

ay dan da
ay_nadan da hadi el çek
sevmek
sevdiğinden yüz çevirmek mi?
sevmek
hüzünden yüzünün yıkılması,
gül kurusu dudaklarının küsmesi mi?

sevmek
sayfalar dolusu yazdığını saklamak!
..................yaptığını gizlemek mi?

ve bir sürekli susmak mıdır sevmek...

sevmek
kendini hapsetmek mıdır,
...............yüreğinin iç duvarlarına!

yarım hakikat en büyük yalansa
eksik anlatmak yada hiç anlatmamak mı?
olmuşu--olanı--olacağı
.............geçmişi--geleceği...

hangi güzel "an" ın hırsızıdır sevmek?

sevmek
gerçeklerden korkmak mı,
sevdiğini öldürdüğünü bile bile!

ve sevmek
sürekli bir bıkkınlık mı
.........bir sürekli kaçış mı!
.........bir sürekli yalnızlık!
.........bir sürekli hüzünlü
..............cam kesiği şiirler...

ya aşk
nereye bıraktığın bir mutluluktur ki?

aşk ya hani bize yakıştırmadığın!
........hani benim acemi olduğum!
........hani senin çok tecrübeli olduğun!

........hani resimlerle gözümü oyup
.....................zincirlerle boğduğun

bir şiirdi benim aşkım diye demeye utanıyorum
......öylesine sine-i yüreğime gidip anlatıyorum

ağlamalar çoktan geçti
konuşmalar çoktan bitti
artık çıkasıca bir canım var
.....................ne aşk’a ne sevdaya yerim dar

ama ölünceye kadar bilesin ki bu acıyı her akşam
bardağa koyduğun demli çay gibi dolan gözlerimi
.......................................yüreğimle içiyorum

oysa
sana söylemek istediğim
...........yirmi dokuz harfle bile
söylenmeyecek kadar çok güzeldi...


...