Onca yaşanmışlıklar dakikası dakikasına utanmazca
Boyutlar kendine özgü bakışımda yok çelişki
Varlığı biçimsiz dar boğaz bende fütursuzca
Yalanı yalandan çıktı gidişatı kendisiyle çelişkili

Kuşluk vakti kısa düştü derde mekânlarım
Az selvi boylu
Çok kötü huylu
Bakışları çok çabuk değişimli
Sert olsa da davranışları ama gevşek duyguları
Benimle beraber yaşamak zor kandaşlarım

Uykularım rüyasız sanki yapraksız birer ağaç
Yaşam birikimlerim yokluklara vesile
Kimi yabansal yanaştı kabaca
Kimi inceliklerin hassından bana yakın
Lütfen dolu kalsın sevdiğim yanım/yanlarım

Ama lakin tartmaya gerek yok
Hesabı mümkünsüz hareketler
Vursanız hayatımın hepsi kaçta kaç
Hesapsız bir kasabın keskin bıçağında
Hele de zevkine doyamadığım çelik çomak oyununda
Ben yenilmiş yorgun bir kahramanım


Unutamadığım çocuksu prenses bakışlar neredeler
Az sarışın az esmer çok süt beyazı tenler
Uzaklaşıp gittim yaşlılığımın ölüme yakın bu noktasında
Ve tekmeler yerken abim babam amcalarımdan
Kazanmaya çalıştığım kişilik güven ortağım sürülerin sayısından
Sonrası dar bir oda
Kısa koridor ortaokul çağlarına
Kirlense de ellerim elbiselerim her ne kadar
Tertemiz kalışımı kızlara beyaz beyaz bakışlarımdan anlar bilirim
Konuşmalarım peltek yaklaşımlarım korkakça
Heyecanlanmalarım
En yüksek doruktayken sevdalandım
Yasaktı karşı cinsin bizimle konuşması oysa
Yani yasaktı yan yana yürümemiz bir kızla
Göz hapsindeydi tüm bakışmalarımız
Evveli ağabeylerimizin
Sonrası öğretmenlerimizin
Dayaklarında son buldu sevdalarımız
Hey gidi soluksuz ve masum sevdalarımız
Nasılda…

Teyyar DUMLU