8
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1944
Okunma

kurumadan gül yapraklarını toplamalıydım
sevmeliydim delicesine
uzaklarda yalnız bir şehre mahkum kızı
dolu dizgin şafaklara koşan umutlarımı
oturup düşünmeliydim
memleketimin yağmurlarını
gençliğimin en hazin çağında
çocuksu yanlarımı
oynatmalıydım bu senaryoda
hükümsüzdür benliğim
ıslanmış şiirlerim
okumalıydım
sevda türküsü söyleyen aşıklara
çıkmamalıydım saklandığım yerden
oyuncaklarım çalınmış
uçurtmam tellere takılmış
bir yerlerde unutulmuşum
küflenmiş tozlanmış
yazarı belli olmayan bir roman gibi
kırklara karışmalıydım
susmalıydım
Kerbela’da Hasan Hüseyin gibi
inzivaya çekilmeliydim
miskin dervişler gibi
şimdi kanayan en derin yaramı
kim bilebilir
içten içe beni eriten bu yürek sızımı
koparmamalıydım
saksımızdaki mor menekşemizi
susmalıydım
evet susmalı
hak vaki olana dek
toprak olmalıydım mahşerde
saklamalıydım seni
baharı bekleyen tohumlar gibi
oysa ki günaha bulanmadan
sevabı ummak vardı bu cehennemde
haykırırcasına adını anmak
gitmeliydim bu limandan
bilinmez diyarlara
martılar acıyor bu halime çığlık çığlığa
bir rüzgar savururken hazan mevsimine
habercisidir ayrılığın bir beyaz mendil
zifiri karanlığın korkusudur sönen mum alevi
yanmalıydım kor alevlerde
azad edilmeliydim bu zindandan
satılmamalıydı duygular
bu pazarda beş kuruşa
oysa dağlarımda karlar erimemiş
evimde ocağım tütmemiş
başak veren ekinler biçilmemişti
son bir nefes aldım
önümde kimsesiz bir mezar
durdum geriye baktım
söylemeliydim sır gibi sakladığım sözümü
şehit dolmuş bir memlekete hediyem
vermeliydim hakkını vatanımın
inmeliydim ceylanlar gibi
bir seher vakti pınarlara
bu son ifadem
yargısız infazlarda
bir ekim akşamı
fırtınalarla beraber sürülmeliydim
özlem duyduğum
hasret kesmiş doğduğum köyüme...
Bedirhan Keklikci
5.0
100% (9)