0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
926
Okunma
Olacakları konuşmak, durmak saçma
Yürümek varken olacak şeylere...
Yolu izlemek boş
Önünde uzanırken yol
O arnavut kaldırımın her bir taşını hissederek
Yürümek lazım
Gecenin bağışladığı merakla
Karanlığın içine dalmak
Kenardaki kırmızı mavi işaretlere aldırmadan
Nemli kaldırımların kokusunu teneffüs ederek
Ölümün, sessizliğin merakın soğuğundan titreyerek
Gerek soğuk taşlar gibi ağlayarak
Gerek dağılan bulutlar gibi gülerek
Her bir adımda bir yolculuğu tamamlarsın böylece
Önce başladığın yer görünmez olur
Sonra yolun kendisi
Taşlarla bir olursun sonra
Geçenlere hikayeni anlatmak için
Geçmişlerin hikayelerini
Yolu tamamlamaya bir taş olursun öylece
Ağlarsın geride kalan her bir tanesine
Gülersin önüne geçen her biri için
Yol nereye uzanır bilmem
Yada gider mi hiç, bi yere...
Ama boş ver be kardeşim,
Seyirlik bir yol olursun...
Belki bin yıl sonra