mevsimlerden kış yine.
soğuklar da ne!
rüzgar mı kaldı omuzlarımda.

düşler de seyreldi,
karabasanlar emekli olalı,
ruhumu başka hafakanlar sarmıyor.

bedenime dolanan dallarda sevda tomurcukları,
ben yine benim de,
ya ben?

gözlerimde saklanan baharı arama,
bahar da sensin,nehar da,

hissiyatıma sisli alevler bulaştı bak,
kadrini bilmediğimiz zaman,bir boşluğa ulaştı.
her renkten bir bahçede siyah beyaz çiçekler açıyor,

neden üşüyorum bu odada yine?

bu sada,

evet,hatırladım.

eskilerden bir şarkı,
arabesk çağlarımdan bir drama.

"anılarla seni,yazdım kalbime"


Böyle bir aşk görülmemiş dünyada,

................................................................................

yavaşça seslendim sana,
artık uyuyordun,geçti vakit,
sarı bir papatya göbeğinde bal damlası,
en derin rüyalarda ürkekti gözlerin,
mum kokuyordu düşler,
ihtiyar delikanlı yüreğimde,
nihayet bir cenaze.

yutkundum ben,
ardımda sallanan eller gölgesinde,
sarı sayfala ilanları,
en değerli varlıım satılık,
mühürlü bir kalbin,
insan suretinde tezahürü,
ne mümkün ölmemek!

yar’
asla sevme olur mu?
sen bu yürekte tutsak kal,
eğer,
mevsimler hürriyete açarsa gözlerini,
istiridyende karar benim için,
ne olur "gitme"

...

çoktan gitmiştin sen,duvarlarımda yükselen yalnızlık dirayetimi söndürecekmiş gibiydi.düşüncelerde hisleniyor,hislerde puslanıyordum,buğulu yutkunmalar arasında resminden yansıyan parıltın yine,yine bir ışıltıyla

düşlerime doluyordun.biliyorsun ki korkmam yalnızlıktan,karanlıktan ama korktum bu sefer.uyduruk korku hikayelerinden değil!
sensizlikten korktum.

eskiler gürcü lisanında "40 uçurmak" derler.

bilenler bilir
(ayrılığın başka bir türlüsü)

...






Z.T. /2aralık2011