2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
933
Okunma

Göz kapaklarım hiç bu kadar ağır olmamıştı,
Ağır geliyor bu şehrin verdiği kahır, ağır...
Koşuyorum, kaçamıyorum.
Koşarak uzaklaşabileceğini düşünür oysa insan,
İçini kemiren üzüntülerden, korkulardan.
Yaramaz bir çocuk değildim ama
Yaram az olmadı hiçbir zaman.
Rüyalarımda başrolde değildim,
Zift gibi simsiyah bir düşün sancısı,
Günden güne kendimin yabancısıydım.
İçimden ölüyordum, nefesimi biçiyordu bir el,
Nefesimin doğum sancıları arasında, yırtılıyordu gökyüzü.
Dolduramıyordu içimdeki boşluğu,
Etrafımdaki insan ordusu.
Sersefil düştüm kollarına...
İsteyerek değildi, ellerimin suçuydu.
Damarlarıma şırıngaladığım acılarla baş başaydım artık,
Karışık cümleler, karmaşık yarınlar
Ve karanlık geçmişlerle...
Çaresizlik içinde ruhumu tüketerek,
Kabuk tutan yaralarımı okşayarak işledin içime.
Sen kanımı zapt ediyor,
Beynimi, yüreğimi, bakışlarımı zehirliyorsun.
Boşlukta sallanırken ruhum zaman donuyor.
Terimin her damlasında ömür dediğim hiçlik akıyor.
Ah, geri döndürülebilir mi arka bahçesi olmayan zaman,
Ellerimi kirletmediğim,
Ruhumu katletmediğim henüz.
Kayıp giden gençliğimin elinden kim tutar?
Gün ışığını kim takar pencerelerime?
İç yükümün ağırlığından sıyrılıp,
Huzur denizine koyversem kendimi.
Yeşilin bahar darbesi yaptığı kıyılara yelken açsam...
Acı ve ıstırabı iki kiremit arasına bıraksam.
Kaçsam bulutların üzerindeki mavi ülkelere.
Mutluluk akan nehirlerde yıkansam,
Arınsam kirlerimden.
Yeniden doğmak istiyorum hayata
Işıl ışıl umutlar dört bir yanda
Aydınlık sabahlarda, taze ekmek kokusu
Çocuk kahkahaları, anne sesi, baba nazı...
Koca bir yaşam devşirmek, küçük sevinçlerden.
İçimde son bir kuvvet; alnımda "yenilmek yok" yazısı
Sarıp ruhumun yaralarını, kurtulacağım zehirden
Çek o beyaza bulanmış, sahte siluetini üzerimden.
("Madde Bağımlılığına Karşı Söz Sende" konulu şiir yarışması için.)
-Özge T.
5.0
100% (5)