Susmakla başlar gür telaşlarımız

Sessiz bir tebessüm içer gözlerimden seni
Ve buselerin terler yüzüm(d)e
Usla yan nefesinle
yas olup düşersin içime içime
Sevinirim bu merasime
Hayalini hayalen severim sevgili
Bir kasım göçerken üzerimizden
Aralık kokan mevsimler düşer üstümüze
Üşürüm bir de
Bende kalan sesine
Ve kendimde bulamadığım seni
Ölü sayarım
ölürüm
Bize

Git benden öte

Aldatmak ve aldanmak tutkusu kırar ellerimi elleri mi
Ah pişmanlığa bölünüp her gece
yok sayarım körpeliğini
ki

içimde büyüme sevgili


Hiç olmamış gibi sayıyorum adını
Göklerin mavisinden bahsetmedik diyorum mesela
Martıları sevemedik tek bir gün ellerimizde
Ve denizimi kaynatan o gülüşlerinde
Kaçak gözlerinden süzülemedim bir kez içine
Mor gölgeli sokaklarda gelişini g/özleyemedim
Güneşin ısısından muaftık hep
Ve ısınamadık
sen içinde beni öld(ürd)ün
Suçlu meful dün
Ben gururumda sana yürüdüm
Kadın ve özgürdüm

Güzelliğimde öl-dü-rül-dün

Şimdi
Arka sokaklarda şehrine küsüyorum yine
Ellerin çocukluğumu okşuyor
Ve Istanbul hâlâ gözlerini taşıyor beynime
Olsa da
Aldırmıyorum üzülme
Olgun bir başak ağırlığınca
Onurla
Gidiyorum
En uzağına

Kına yak şimdi ellerine


Solduk zamansız
Boğulduk denizimizde
Yeni bir güne
Erişemedik seninle
Niye
Ne diye

Nasipsiz dualar sürdün güzelliğime



Masallar hep yarım kalır dünyada
Noktasız bir virgüle takılıdır yaşam
Çocukluğumuzdan kalan bir lezzet ile oynarız tüm oyunumuzu
İnancımız ondan yıkıktır aşk(t)a
Acı bir düş demlenir dimağımızda ve
ve en yeni aktörler katılır günbegün hayatımıza
Finalde ki mutluluksa
Tam bir yalandır işte
Bir eski perde kapanırken üzerimize
Bir yeni eski
Çekilir gözlerimizde

Ve sen
Sakın
kapını açma sabaha
Aşk uyusun rüyamda

Dedim ama

Biz bu masalda
daha sevmemiştik unutma


Aşk düştü boğazıma
Durma
Gözlerini yetiştir bana...