Pişmiş aşa zehir katman ne olur
Bellim’olur yarın kaşık sallarsın.
Pisleme yediğin kaba ne olur
Aç kalırsan o pisliği yutarsın.

Minareyi çalıp kılıf uydurma
Harami gibi cebini doldurma
Önce aratıp sonradan buldurma
Düz alandan yokuş gibi çıkarsın.

Susmak altın ise bozdurmayasın
Kör kuyuya kova sallamayasın
Kavukta hikmet yok aldanmayasın
Yola tek çıkarsan yolda kalırsın.

Okumak cahilliği söker alır
Bazen yetmez,eşşeklik baki kalır
Kişi her güleni yakın dost sanır
Yazın hep gezersen,kışın donarsın.

Taşıma su ile değirmen dönmez
Derdini açmayan,derman bilmez.
Sığ bir suya balıklama girilmez
Dereyi görmeden paça sıvarsın.

Ellere verip her türlü talkını
Afiyetle yersin üzüm salkımı
Cebine atıp gariban hakkını
Mahşerde hesap için gün sayarsın.

Bakmayasın ellerin mahremine
İnanma hokkabazın hüccetine
Aldanma uzaktan davul sesine
Tokmak elde ise hapı yutarsın.

Yanlış yapan elbet çokça bulunur
Artı,eksi ile düzen kurulur
Boş teknede bile hamur yoğrulur
Herkesi marifetsiz mi tanırsın!

Talibi’yim söylenecek çok söz var
Kıl sütünde görülecek hesap var
Bugün yaşar iken, yarın ölmek var
Ölmeden ölmeyi sen ne sanırsın!

Talip KAZGI
26 Kasım 2011 Cumartesi
KÜTAHYA