8
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
3002
Okunma

Yağmurlu Bir Gündü
Yağmurlu bir gündü, göz gözü görmeyecek
kadar karanlıktı yol ayırımları
gerdanı bakır yanığı, gözleri deniz mavisi
karşımda gülen bir İzmir’li kız
çekip alacak sanki, içimdeki yorgun gölgemi
öylesine dokunuyor ki içime, içli bir keman gibi
bir esmer daha geçiyor gözlerimden
nasıl da bir telaş içindeyim, yüzüne yakın
duygularım çözülüyor, dudağına değerken dudağım.
Güz sepetinden saçılan bulutlar
gizlileşti utancından, geçmişten arınarak
yoksa, fırdönen saçların miydi? yüzündeki bulut
bu akşam
bir çinegene şarkıcısıyım,
kordonboyu’nda bir balıkçı meyhanesindeyim
gel, loş ışıklı sokakları, boş meydanaları dolaşalım birlikte.
Bir garib yocuyum, bu şehirde
sokaklar tenha, gözlerim güz yorgunu
dörtnala faytonlar geçiyor, içimden
gövdem acılarla incetilmiş, bir nesne gibi
başım avuçlarımın içinde, gözlerim bulut yelesi
yaralı bir kuş gibiyim,
kanat vurşlarımı çiziyorum yağmura
anılardan anılara sallandım, bu kentte
hangi sayfayı açsam içinde sen varsın.
Yağmurlu bir gündü, karanlığın derinliğinde
bulutlar döne döne yürüyor, ormanın saçaklarında
mehtap,
utangaç bir çocuğun bakışları gibi, tebessüm ediyor geceye
toprağın tenine zerreler serpen gökkuşağı
harikulade bir aşkın imgesi gibi, her göreni hayran ediyor kendine
mana ile dolu bir geceydi, gördüğüm
sonbaharın, yağmurla yüklü, pembe bulutları.
Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
19/11/2011
5.0
100% (5)