13
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1771
Okunma

şiir k/adın
senin değil mi bu susku günceleri...
sanırım ruhuma dokunacak bir meczubun kehaneti...
saatlerin dili var mıdır?
kaç asırlık tik tak barındır yalnızlık;
z/aman vermezken…
zula, yarım yırtık geleceğin işgalinde
sabırsızlık diz boyu balçık
battık...
susmakta arasak çareleri,
fersah fersah ulaşılmaz sabahlara varacağız...
o özlediğimiz sabahların
bakir masalına soyunalım !
güvelerin yediği düşlerimiz
heybemizde toza dönmeden önce...
sanma ki gökyüzü yarılacak
sanma ki bulutların depremi süzülecek üstümüzden !
kuytuda boynu bükük duruşlar analiz edecek;
her gördüğünü çarpıtan aynalar…
sahi;
ağlayacak mıyız?
oysa;
ağlayacak mıyız derken dahi,
usulca gözlerinden taşardı
öksüz gülüşlerimin sızılı toprağı…
yoksa;
ölecek miyiz?
yağmur kaynıyor ıssız kuyulardan,
boğulan kırlangıç iniltileri
perdeliyor damla yankılarını...
üşüyoruz öyle değil mi?
söyle;
yaşamak mı bu ?
kırlangıç iniltileri
hüznümüzün rahmine kıvrılıyor…
yasal sancılarımız emzirirken
dudaklarımızdaki açlığı,
yanıyoruz öyle değil mi ?
sahi;
nefes alıyor muyuz ?
dağlar gibi yaslanmış duvarlarıma…
ne acı vaveyla !
sigaramdan ürkerek sızan duman
nasıl da paramparça...
her iç çekişte daha yorgun düşerken,
hece hece bölünürken sabrımız…
hiç bitmeyecek sanıyoruz öyle değil mi ?
yeter, sus...
durdurma beni !
bitmez kararına kalem kırılan lens bakışlardaki
bu kaybetmek sorunsalı…
bırak
kelebek kanadında ateşin dokunduğu
aşka devrilmiş cümlelerimi !
yansın bu şehir...
yağmurun izi
2011.2011