7
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
976
Okunma

ağaçların rüzgarla dans edişini izlerken
yalnızlık çanları gölgesiyle düştü şehrime
biraz daha görebilmek için cama yaklaştıkça
nefesimin buğulandığı gözlerimin göremeyeceği
usta bir ressamın elinden düşen fırçada
sokakların kışlara pazarlandığı resmin karanlığı oldun...
saçlarımın aynada sensizliği alkışlaması
günahların ipe asılıp idam edilişi gibiydi
giderken düşünmekten terk etmişim kendimi...
oysa hiç bir yol yol değildi gidişime
hiç bir gerçek delil gösterilemezdi
en çok aç kalmak kudurtur sanırdım
senin kıtlığına düşmemişken...
şimdi bin bir yol varken sana
birini bile seçemeyecek kadar korkak olmak
çıkmaza varmadan tıkanmak
aşkı anlamadan ağlamak
inandırmadan yaşamak
ben yaşıyorum deme bana
sen bende öldün anlamayarak...
rüzgarın resmini çektiğim yaprakların suya düşen gölgesinde sallanır, akıverir bir kalpten bir kalbe ...
yorulmadan kaçıverir bir aşk...
5.0
100% (8)