10
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
3368
Okunma

Dünyaya gözlerini açtığında başlamıştı hıçkırığın sesleri
Sen büyürken gitgide küçülüyordu gölgelerin belki
Bir ara kendine getirir gibi olurken iç titremesi
Kimi umutlara asılı bırakan heyecanların elçisi
Kimi çınar ağacının gölgesindeki emanetti
İlk aşkın gözlerine biriken silinmez izi
İlk hüznün akabinde yağan yağmurun ardından gelen sis
Sizli bizli yarınların resmiyetini getirir beklentisiz
Referansın kefilsiz..
Ürküntünün sırlarında saklı parafların altına alttığın imza
Belki de böyle giderse
Belki de asla karşılaşmayacaksın benimle
Ben gönüllüyüm hayata..heyhat..
Hükümsüzüm bundan böyle keşkelere
Demelisin yüreklice..
Bu ara ihtiyacım var sözlerine
Rast, hicaz, buselitler rasgele
Gün varınca mehtaba, uyan hünkarım
Uyumama izin verme
Dur karşımda öyle..
Kızıl mavi saçların teline yazılmış bir öyküydü
Aman iki telli siya sandal dilimden döküldü
Elleriyle birer birer tutardı yıldızları
Tıpkı mah gibi ay aydınlatırken şarabi karanlığı
Ani bir sızı hissederken yüreğimde
O an saatleri durdurmak istersin belki özlemle
Bense yine yürüyorum o ince yollarda
Geride bıraktığım yolculukların virajlarında
Tükenirken yıllar hesapsızca
Bana kalan avuçlarımda
Beyaz narin papatya
Heybemde sakladıklarımıda
Sımsıkı tutuyorum usulca
Her son bir başlangıcı anlatıyordu aslında
Defalarca parmak uçlarımla dokunup çekiliyordum oysa
Oryantal kelimeler gelmiyor artık aklıma
Artık düşlerimi sabitlemek istemiyorum başuçlarımda
Öyle ya..
Yarım kalanlar ne olacaksa...
Takma kafana..
Yarın artık bugündür
Unutma...
Şimdi
Bulutlarla yağmur olup yağıyorum
Her damla düşerken kirpiklerime
Çoğalıyorum..çoğalıyorum..
Ayan olunca gerçeklere
Hatta biraz fevrice
Merhaba..sus ve dinle...
HAZAN
5.0
100% (11)