anımsa
yeni bir sayfaya
’’a’’sı
eksik yazılmıştı
aşkın..

sisli bir kasım sabahının
koynundaki acılarla
uyanmıştık
ayrılığın
kanattığı dallarda..

krizantemlerin
renklerine inat
çoğalıyordu
sislerle örtülmüş
yüzler..

sen
kekik
reyhan kokularını
içerken
bulutlardan
ölü aşklardaki
küf kokularını
siliyordu
zaman.

taşa
değse
seksenlik bir el
el soğurdu
taş ısınırdı pişmanlıklardan..

hüzün açan
sarı çiçekler büyütürdü
kasım sabahları
ardında
berrak bir su gibi
akarken
düşünceler

bu çeşmeden
akan zehir
değmeyecek çeşmine
geceyi çoğaltırken
gözbebeklerin..

içinde
yılanı dost bilmiş
sayrılı yürekler bulacaksın,
demiştin
camda parçalanmış
yüzlerin
anlattığı
döşemesi eksik masallarda..

sen
içerken
yüreğini bir bayrak gibi çekemediğin
dağların
kekik
reyhan kokulu zirvelerinde
özgürlüğü
şehrin varoşlarında
aşkın küf kokularını
siliyor
zaman

sisli bir kasım sabahının
koynundaki acılarla
uyanmıştık
ayrılığın
kanattığı dallarda..

anımsa
yeni bir sayfaya
’’a’’sı
eksik yazılmıştı
aşkın..

08/11/2011
ödemiş