37
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2737
Okunma

Gülmedi bir lahza ömrünce yüzün
Çileden çileye koştun Yakuti
Ne de eyvahına dil oldu sözün
Ateş yağmuruna düştün Yakuti
Seyyah olup gezdin diyar- rum’u
Yaşların ıslattı yakarken kum’u
Kendi içindeydi gizlenen tamu
Yaşarken ma’na da piştin Yakuti
Gönlünü kavurdu kırık heceler
Sana sırdaş oldu öksüz geceler
Zehirden kıymığı verdi acılar
Kırıldı kanadın düştün Yakuti
Merhamet gözüyle aleme baktın
Ilık sevda oldun damarda aktın
Etmedin şikayet sineni yaktın
Şiirden mezarı eştin Yakuti
Yaban işitmedi ah-u zar’ını
Sakladın ruhunda intizârını
Tükettin gelmeden gelmez yarını
Hiç bahar olmadın kıştın Yakuti
Ne çıkar bağrında kopsada boran
Olmasada ne gam ahvalin soran
Sana dost görünen olmazsa vuran
Kendi yüreğinde kuştun Yakuti
Varsın bilmesinler kalbi sağırlar
Fikrinde hafifler cüsse ağırlar
Hicran yarasına düşsün bağırlar
Deli dalgalarla taştın Yakuti
Yakuti diner mi bir gün kederin
Terkedip gider mi acep hederin
Ne geldiyse Hakk’tan odur kaderin
Amenna dedinde coştun Yakuti