BULUNMAZ..!!


Akşamdan sabaha bir ömür biter
Ağlarsın yanında gülen bulunmaz
Yıllarını boşa heder edersin
Canını verirsin bilen bulunmaz

Yüreğini elle yâr’e sunsan da
Ateş sarar içten içe yansan da
Yaz ayın kış olur onda donsan da
Gün’be gün erirsin bilen bulunmaz

Lâle boyun büker,beyaz gül solar
Gelir hazan vakti günlerin dolar
Manasız bakışlar yollara dalar
Yola gül serersin gelen bulunmaz

Kollarını sine üstü bağlarsın
Uykuları acılarla dağlarsın
Geçenlere heyhat deyip ağlarsın
Göz yaşın dökersin silen bulunmaz

Hayalle başlayan düş sona erdi
Bu sevda hep beni gerdikçe gerdi
Hiç böyle bilmezdim aşk’ta ben derdi
Ararsın çareni veren bulunmaz

Zannetme sevdiğim güzeller ölmez
Bu kara sevdayı çekmeyen bilmez
DURAK’ım der inan şu yüzüm gülmez
Kefene saracak yâr’in bulunmaz

Durak YİĞİT
GönüllerinŞairi
2011...KOCAELİ



GARDAŞ'IM ,

Bir ömür akşamdan sabaha değil, gözünü yumup açıncaya kadar bile biter. Hani derler ya ; <<Sultan Süleyman 300 yıl yaşamış da , son nefesini verirken , gözümü açıp kapatıncaya kadar bir zaman geçti zannettim>> demiş. Lakin kısa zaman bile olsa bir ömre bedeldir. Bu ömrün içinde nice fırtınalar , nice boranlar harmanlanmıştır. Yazdığın gibi , birileri ağlarken yanında gülenleri ve seni güldürecekler bulunmaz. Herkes vay nefsim deyip duruyor. Gemisini yürüten kaptan oluyor. Ama bizler , bütün ömrümüzü heder ettiğimiz ve canımızı verdiğimiz halde bana mısın diyenler yok ve yok oluyorlar. Bir köşede gizlenip bakıyorlar ve aman beni görmesinler diye sıvışıp gidiyorlar. Şimdi ben sana taa başından beri GARDAŞIM dedim durdum ya , acaba doğru mu dedim , içten mi dedim yoksa sen bana öyle mi göründün , bunu bile analiz etmek gerekir diye düşünüyorum. Neden dersen ; SİVAS'da , Osmanlı Valisi Hızır Paşa , Pir Sultan'ı asarken , herkese taşlatır ve sadece Ali Baba (Pir Sultan'ın Müsahip Kardeşi) gül atar. Bunun üzerine Pir Sultan der ki ; <<Ellerin attığı taşlar değilde , ille de Dostun Gülü Yaralar Beni>> İşte ve dikkat edersen Ispartagülü de bana güller attı , zaten yaralı olan Yüreğimi nasıl yaraladı bir bilsen. Anlatması da zor, telafisi de zor ! GARDAŞIM desem mi demesem mi diye bunun için söyledim. Hiç kendim için illa da bu benim olsun diye bir göz doymazlığı yapmadığım halde ve hep veren el ve yürek olmaya çalıştığım halde , canın da çıksın , gözün de çıksın deyip , beni paraladıklarını çok yaşadım. Bütün şiirlerinde olduğu gibi , bu şiirin de hem anlam ve mana bakımından hem de ölçü ve kafiye bakımından KARACAOĞLAN ŞİİRLERİ tadında. Bir çok mesajlarla dolu ve mükemmel. Seni, yüreğimin gücü ve hassasiyetiyle kutluyorum. Evet , aslında içim o kadar dolu ki, çok şeyler yazmak istiyorum. Yazdıkça bir yerde hata yaparım da incitirim diye korkuyorum. Bu nedenle yazmaktan imtina edip, çareyi ve çareleri sadece Cenabı Hakk'dan bekleyip, ihsanlarına mazhar olmak gerekir. Şu zamanda ve asırda artık Sen Durak'mışsın, Ben Halife'ymişim kimin umrunda. Kendi sağlığımızla , aklımız ve fikrimizle ve gücümüzle , gönül dostluklarımızla var olabilirsek ne ala. Ne başını beraber yastığa koyduğun , Ona güvendiğin Yarinden ve ne de gözünün ışığından fayda bekleyebilirsin. Bir gün Allahın emri vuku bulduğunda ve de Kefen Bezini sarıp da , Toprağa koyacak bir Yar ve Dost bulabilirsin.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen , tanıyalım veya tanımıyalım, tüm insanlara Cenabı Hakk'dan sağlıklar , mutluluklar ve huzurlar ihsan eylemesini can-ı gönülden diliyorum.


Dostça sevgilerim ve saygılarımla

H.TATAR tarafından 10/31/2011 1:26:41 AM zamanında düzenlenmiştir.