3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
790
Okunma

annemin çığlığını duydum önce
‘kızım’ diye bağırdığını
babam daha sakindi, ya da öyle görünmeye çalışıyordu
yapabileceği bir şey olmadığını anlamış gibi…
‘korkma kızım’ diyebildi en son
bana sarılmıştı, annemi göremiyordum, iniltisini duyabiliyordum sadece
felaket bir ağırlık vardı üstümde
kıpırdayamıyordum
babamın başımın üstünden doladığı elinin parmaklarını görebiliyordum gözümün önünde,
kıpırdamıyordu
‘baba’dedim nefesimin yettiğince, ses vermedi.
‘korkuyorum, bana ‘korkma kızım’ desene yine…’
annemin iniltisi de kesilmişti bir süre sonra.
ağlayan, ağıt yakan insanlar vardı çevrede
dayanılmaz bir uğultu kulaklarımda.
uzunca bir süre sonra küçük bir ışık doğrultuldu yüzüme
‘yaşıyor!’ diye bağırdı adamın biri
bak baba, çıkaracaklar bizi bu sıkıştığımız yerden…’
önce beni çekip kurtardılar o küçücük delikten
‘peki ya babamla annem(?)!’ diye düşünürken
‘öncelik hayattakiler’ dedi birisi.
yüzünde çaresizliğin ifadesi…
bu ne demekti
midem bulanmaya başladı, çok susadım, çok sıkıldım
çok da üşüyorum üstelik…
annemin ocaktaki yemeği
babamın ödeyemediği elektrik faturası
öğretmenime sormak için biriktirdiğim matematik soruları…
her sene badanasını ertelediğimiz duvarların altında kaldı
yoruldum sanırım, uykum var benim
annem babam merak eder, yanlarına gitmeliyim.
biz hep erteledik, siz yapmayın…
hoşça kalın, dostça kalın…
insan kalın!
E.Ö
5.0
100% (2)