0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
982
Okunma

Yıllar önce, maviliğine bıraktığım şişeye yeni ulaştın.
Maviliğinin tuzuna bulanmış yanaklarından, süzülmüş akarsuyun denize ulaşmış.
Sanırım, çekilmiş artık gözlerindeki yaşlar , belkide o yüzden sana ulaştım.
Sana haber uçursaydım zamanında, emin ol göz yaşına düşerdi, bu yüzden akışına bıraktım.
Karadan maviliğine bakıyorum şimdi, o kadar güzel ki güneşin rengini değiştirmesine kırılıyorum.
Dudakların bir gelip bir gidiyor , ah güneş! bırakta ıslak kalsın , kum tanelerim ellerinde birleşiyor.
Bazen durgunsun ama garip için görünmüyor, karama ait kum tanelerimin, çakıllarımın içinde olduğunu bilmek yetiyor.
Bazen neşelisin bana daha çok yakınlaştığın ; kızgın görünen ama bana sakince süzülen dalgalarından anlaşılıyor.