0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
737
Okunma
ahh sitemler nerdesiniz
ödünç bir tümce ile
lâl sevdamın bedenine;
kaç top kumaş çıkarırdım bir bilseniz
terziler göğe dikerdi renklerini
yıldızlara dokunurdu elleriniz
ay yüzüne meneviş olurdu sesiniz
mum ışığında titreyen kederimi/
seyreltip ısıtırdı geceleriniz
bana bir söz verseydiniz..
aslında sisli düşlerimin birinde tırmanarak olimposa
kallâvi bir intizar ısmarlamalıyım khaosa
kabuksuz yaramda oynayan ıstırap meleğini göndermeli
mor denizlerle çoğaltmalı gelgitleri
o nun da yıkılmalı ’mutluyum’ dediği aşkının mitleri
çökmüş bir saltanatın pahalı kilimidir yüküm
mısraları taşır ancak yüksünmüş gurur ve üzüntüm
tanımak istemiştim kendimi o/nda
tutunmak sevgiye varlığın en masumuna
açmak ardına gönlün giz kapılarını
ve sınamak yüreğin imkânlarını
nazara inanır
gözlerim aynadır derdi
gözleri ayna ise ;
sır/r/ının perdesiydi perişan saçları
örtüyordu iç yüzünde isli elâları
aşkımaydı mürtedi hazırladı sonları
kafiyesi fütursuz mânâlı yalanları
kalabalık ruhumdan ağırdı gidişi
görmekti nihayi hedefi canım yitişi
al/danış
aldatılış
külliyen yanlış
özümdeydi belki
tatlı su aşklarına dahi
hassas davranış
fedakârlı saf bir anlayış..
içimdeki şövalyeye giydirdim haksızlığı
sevdanın kovgun sureti aldı yalnızlığı
don kişot kadar sağlamdı bünyesi
ama ezgindi aşkla savaşmaya kalmadı hevesi
viranelerde bay pas/pas diye sessizce okunuyordu künyesi
bir atsız çıktı derinimden koşumları nefesi
yolu meçhulüme ve doluydu söz kesesi
evet peşimden gelen..bendim
duyuluyordu kalbimin ayak sesleri...