1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1035
Okunma

Çöktü çatısı aşkın ne müthiş kıyamet,
Hayâ yıkıldı son nefesiyle merhamet,
Bir mahşer ki görülmemiş bugüne kadar,
Hissiyat darağacında cellât ihanet.
Ağlayan, konuşan, susan on binlerce baş,
Ayrılık tartısı ağırladı kalp ki taş,
Her bir seven sevilen nafile ayakta,
Gözleri sıksan da damlamaz bir sefil yaş.
Ancak o vakit söylendi aşka dair söz,
Yalan odunu tutuştu fitne ise köz,
Aşkın harabe yurdunu bir garip hal aldı,
Sıyrıldı bedenden makûs talihiyle öz.
Ellerinin aralığında bükük bir kafa,
Sızlanmayı bırak diyor muhafız geç safa,
Sardı çehreleri dehşetle sapsarı korku,
Kimse dönüp bakmadı beli kırık lafa.
Çekti şuurları şırıngayla meçhul el,
Yağlı urgan değil boyundaki kızgın tel,
Kaçacak bir yol yok labirenttedir fikir,
Yakıp geçti tüm akılları ateşten sel.
5.0
100% (2)