5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1561
Okunma

İSTANBULU DİNLİYORUM
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan;
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Birşey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul’u dinliyorum.
rengarenk bolanları ilikledim gök yüzüne
gün batımı
alıcı bir kuşun gagasında
ve
afilli düşlere takılı kaldı.
Marmara sensizlik rüzgarını estiriyor velhasıl
peronlarını dizdim Haydarpaşa"nın
zaman prangalar vursa da saatin tik takına
dakikalar savurur hazan kokan teni.
kelepçe takıyorum,kimsizliğimin yüz görümlüğü diye.
telli duvaklı bir gelin edasında yine Kız kulesi
hangi taşında kimin yürek izi kaldı?
ekim"in kör/topal günlerinde
dik yokuşlara serdim senli cümleleri
kuru bir ağaçın dallarında hicran sirayet ediyor
usulca dem vurmaya koyuldu
9,15 vapuru demir atmaya yelteniyor sahile
bendeniz bayan nihayet
tam o vakit
taştan taşa vuruyorum toz tanesine tekabül eden beden
yok olmanın ayak izlerinde.
sensizlik eli kolumu bağlıyor cancağızım
sendeleyen yağmur da kaybettim , zamanı
özledim seni çok ama çok özledim şehr-i İstanbul.
tengri b(s)eni baş göz etmişken
hangi hicran şavölyesi s(b)eni almaya cesaret eder cancağızım?
ayrılığın kasırgası ne kadar sürerse sürsün
sen benim her şeyimsin .
ve
İstiklâl caddesinde bir gitardan çıkan seslere ayak uydurmakta
ellerinde kan kusan Emirgan lalaleri
bir martının çığlığı duvarda asılı kalan saatde
beni s(b)ende bırak cancağızım............
gordion
13/10/2011
5.0
100% (8)