12
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1655
Okunma

Gül/dür ki evveli gül/sün
Gül/dür ki âhiri gül/sün
Ol/dur ki tamâmı ol/sun
Ol/dur ki ke/lâmı ol/sun
../
Târumâr eyleyup gayrını âşiyânımda
Ol âdını sakladım lâl olup şu yânımda
Bahçıvâna meyledip solmaklığa erdi gül
O vakit ki cân fedâ eylemekti derd/i gül
../
Mağfiret !
ânı zamâna erdiren !
cânı canâna...
yokluğu varlığa bildiren !
çokluğu azlığa...
hüznü sürûra çeviren!
gönülleri huzûra...
Mağfiret !
Çünkü Matlûbsun
Maksûdsun
Mahbûbsun
İllâ mağfiret !
Niyâzdır ki
âmâ gönül gülzârında nûr dolsun
/.
Nâz Revâ Nur
/ Gecemin zifirine aydınlık bir iz düşüldüğünde../