20
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
2348
Okunma


Yalnızlığı bilirim, insan yalnız oldukça
Ruhundaki isyanla canavara dönüşür
Hasret denen ateşin nöbetinde kaldıkça
Bir taraftan yanarken diğer taraftan üşür
Yalnızlığı bilirim dar gelir koca dünya
Yel nefessiz bırakır çiy ıslatır yüzünü
Dağınık yatağında kâbusa döner rüya
Kurumuş yaş damlası kör ederken gözünü
Yalnızlığı bilirim yuvarlanırken yardan
Ne bir dal tutar elin, ne dal elini tutar
Her sabah beklenirken sıcak merhaba yardan
Yalnızlık bir dev gibi umutlarını yutar
Yalnızlığı bilirim gece düşer mehtaba
Avutmaz ay ışığı teselli vermez yıldız
Beyhude oluyorsa vuslat için her çaba
Kalbe battıkça batar hasret denen çuvaldız
Biliyorum ki şimdi kalbinde yitik bir yar
Aklında uzaklara bıraktığın evlat var
Yalnızlıkta yükselir hücrendeki dört duvar
Her hücrede hasretten yorgun bir yürek yatar
İnsan ana rahminde bile yalnız değildi
Bir anne var onunla gece gündüz konuştu
Ölüm denen olguya mecbur boyun eğildi
Yalnızlık sıcak tene soğuk bir dokunuştu
Coşari der gün gelir penceresiz odanda
Bir başına yaşanır hayali serüvenler
Bedeninin toprağa bırakıldığı anda
Ne sevdiklerin vardır ne de seni sevenler
06.10.2011/Samsun
İbrahim COŞAR
5.0
100% (23)