0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
851
Okunma
İmdat yaşına ermemişken vakit henüz
Sapı kırık düşlemlerin ortasında kaldık
Hoyrat özlemlerin kucağına düşmeden
Ve daha beter bağlanmadan yarınlara
Gül yapraklarına kar suyu damlamış
Ayın şavkı vurmuş bir yanına yüreklerin
Bir yanından eser durur hazan yelleri
Hovarda nefsimize dokunmadan evvel
Martı çığlıklarını işitir işitmesine dalgalar
Vazgeçmez yinede rıhtıma köpürmek-ten
Yakamoz avuntulara sığınan benliğimize inat
Taşır hüzünleri beyaz gölgelerinde
Geceler siyah çarşaflarla örter yarınımızı
Sinsi loşluğunda karartmadan hicranın
Eteklerinden döker çaresizliğin kırıntılarını
Hiddetini saçmadan yıldızların parıltısında
İmdat yaşına ermemişken vakit henüz..!