4
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1729
Okunma

LACİVRET TANGO
Sen, dudaklarımda dolaşan lacivert tango
Bak, senin notalarınla bulutları kovalıyor gök mavisi
Manolyalarıma su vermişti uçan kırlangıçların yeli
Yağmurun sesiyle katılıyordum taşına, toprağına
Aldatılmış duygularım deliye mi çıkacak sabah olmadan?.
Yakma, yıkma ne olur hülyamı hasta yatağımda
Sensin albümlerimde bir yaşamın profilden fotoğrafı
Alıp götürdün senden yana ne varsa
Düşün bir kere daha aşk mı, ayrılık mı?
Hangi kapı daha yakındır ikimiz için?
Ey, hüzünleri dokuyan yağmur, yağma bu kentte
Bırak uyusun gerdanı yastıklara gömülü kadın
Dudaklarının en ince yerlerine kilit vurdum
Uçurtmalarını çoktan... uçurmuş deli çocukluğum
Hangi bahane Eylülü erteler kışa geçer
Ya da bir düşle gelir, en güzel gemilerle
Her yeni gün yeni bir umudun doğuşudur aynalarda
Bu limanlardan kaçmayı asla beceremeyeceksin
Hangi kapıdan girersen gir
İlk kucaklaşacağım misafirim sen olacaksın.
Nuri Dağdelen
Özdere-İzmir
22/9/2011
Saat.23.4
5.0
100% (5)