1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1384
Okunma
sağır seslerin duvarlara kamçısı gibi sızımız Eva
-sözümona- acımasız ağrısız ağlamasız alçılarla sıvalı
neredelerin sobesiz saatlerine saklanmış perdeler gibi
nasıl bir mikropsa bu sürülmüş yarası, sahiplerine de
senkronize ışıltılı irislerden sembolik temaşalara üye
ki; bir yanından kiracılık değildi yapılan ödeme
peki kimin hakkıdır sence
gözlerinden kara sancılı bu güruh- bakiye
hatırladığım kadarıyla!
tümüyle benimdir diyeydi pazarlığım
rüçhan hakkı benimdi ölesiye!
seyret şimdi filmi inancınca Eva
ki; koynunda büyüttüğün tüm yıldızlar yabancı sana
hayretinden zor kabulü
dilinin koyakları kekrek, tarif edemeğince tarumar
düşünme hiç, ki; nasıl olur bu hasret boyunduruk tutar
bu nasıl bir film olacaksa
kahramanları birbirine yabancı, ezbere bildiği halde
su suya kırılırsa ne kalır geride Eva, ne!
kim nasıl akıl giydirir bu usa
kim ne akılla bu serencama inanır da gider gönlü tehcire
yoksa dünden haberdar olanları mı yok etmeli önce!
böleceksin bir narı
içinden parmakların çıkmayacak mesela Eva
uyuyacaksın da
gözlerin yarı fani suçlu uyanmayacak nasıl olacaksa
dilinde bildik bir tat ama, bu korkuyu ecelden saymayacaksın!
müşküller sardığında boğazını acabalı ağlarla
vitrin mankenleri gibi aşınacak bedenin
ama sen kımıldanayacaksın nasıl olacaksa
hadi buncanın emeğine acıma da
tanıdım, kokladım, ezbere bilirimleri küle gömdün
yürüdüm ben bu yollarda yıllarca gözü kapalı, yasaklı
yüzün düşerken müntehir kadavra elleri gibi dünyaya
tamam, gezmedi hiç gamzelerin
dolaşmadı saçların hiç şu avuçlara
kabul ki; hâlâ fani dünya!
ve sen Eva
bir cesedi
nasıl olacak da
hiçbir şey yokmuş gibi
yeniden, döndüreceksin yaşama!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (5)