13
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1542
Okunma

Desem ki bu dünyanın malı, mülkü say benim
Çıkınıma haramı doldurmadan gideyim
Yaşadığım yıllarım, gelen, geçen ay benim
Yaşantımı günaha daldırmadan gideyim
Tat vermedi bu hayat yediğime, dilim kör
Söylediğim kar etmez dediğime, bilim kör
Biran önce gelip de yaşadığım il’im gör
Hasretimi kimseye bildirmeden gideyim
Aklınca kurgulayıp oynadığın oyunun
Anladım meziyeti böyle imiş soyunun
Tafrasını çekemem hala, emmi, dayının
Etrafımı kendime güldürmeden gideyim
Ekinim yeşermedi tarlalarım bor, çorak
Hasat vakti gelince elimde kaldı orak
Uyurken gaflet ile vardığım yer, son durak
El alem cenazemi kaldırmadan gideyim
Direklere gerilmiş uzun, kalınca bir ip
Cambaz üstünde oynar, işini bilir sahip
Yolumuzu terk etti, yalnız koydu musahip
Düşünmeyi bırakıp çıldırmadan gideyim
Ömrümce çektiklerim acaba, hâlâ az mı
Gözüm gör, kulak sağır; yoksa dilim ahraz mı
Düşündüm bulamadım bu bendeki maraz mı
Habis illet ruhumu öldürmeden gideyim
Güneri Yıldız (Elazığ,31.07.2011)
...
Musahip: a. (musa:hip) esk. 1. Sohbet, arkadaşlık eden kimse. 2. Yol kardeşi. 3. tar. Tatlı konuşmaları ile büyüklerin, özellikle padişahların güzel zaman geçirmelerini sağlamakla görevli kimselere verilen unvan.
.
5.0
100% (12)