Ölümsüz gökyüzünden başka
yüzüme kara gömlek diken terzilerden bıktım
dökeceğim içimde pıhtılaşan damarlarımdan karaları
için için yanacağım sönmesin alevi cehennemin
içine nefsimi koyacağım
dayanacağım
başkalarını yakmamak adına


Artık sevmeyeceğim
billur gibi sudan içmeyi
güle su vermeyi
döküp döküp kavrulacağım çöle dönecek vahalarım


Artık sevmeyeceğim
yüreğimi koyacağım teraziye
ağırlığına bakmayacağım süzgeçlediğim şarkıların
savrulacağım yönler aramaktan yıldım
ben kavruk yerlerde yalnızım şimdi
farkında olduğum gözlerden gidiyorum sinsice
unutmak geçiyor içimden resmini yaktığım geceleri

Artık sevmeyeceğim
yürümek geçiyor ha buramdan
mavi ışıklarda çıkacağım gezintiye
katar katar develerin ardı sıra
güneşin hiç batmadığı sabahları özlüyorum
ben kavuşmalardan çok çektim


Artık sevmeyeceğim kırılıyor benliğim
içime diktiğim ağaçlarım sevgi damarlarımdan emmiyor
sevişmiyor gölgeleri duru duru
sağanak yağmurları özlüyorum sel sel dokunan
kara bulutlar derinime işlemiyor
derin mavilerle işveleşip uzayıp giden turna sürülerinde hülyalar
göçmen kuşlarda aramayacağım sevdamı
bırakmayacağım kalbimi özgürlüğüne

Artık sevmeyeceğim
yüklemini elimde tutup
terkime seni yerleştireceğim safi seni
başka resim yapmayacağım sevgililerden
koşmayacağım mehtaba bakmaya
gözlerimin rengini çalmayacağım başka gözlere
ve sergisini sunmayacağım kırık camın
son resimdeki son eşkalin aynasının
susacağım kaderimim sunduğu bana
susacağım sağım sağım yokladığım sana
avarelikte diz çökerken simasi gözlerinin
artık simalara sen de demiyeceğim içimdeki pazarda
yok yok ben artık sensiz ölmeyeceğim
sonsuzluk ikliminde de seni yine senle

Ben asla sensiz sevmeyeceğim asla
artık seni sensiz sevmeyeceğim, sevmeyeceğim… sevmeyeceğim

20 08-2011
Hayrettin şahin