2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
3250
Okunma

Bakma öyle yüzüme, garip yabancı gibi
Canımı yakıyorsun bin yıllık sancı gibi
Susuz çiçek misali sararıp soluyorum
Dallarım kırılıyor sonbahar oluyorum
Düşlerim göç ediyor kırlangıç kanadında
Aldığım her bir nefes sanki zehir tadında
Bir küçücük yel esse, kirpiklerim üşüyor
Gözbebeğime hüzün, bağrıma gam düşüyor
Sen hep böyle sustukça, sanki yer yarılıyor
Ebedi bir yalnızlık boynuma sarılıyor
Susma, istersen ah et, ister ömrünce kına
Yeter ki bir şey söyle, konuş Allah aşkına
Kim ekti yüreğine gurur denen illeti
Bu muydu aşka dair gönlünün adaleti
İnan bunca sevmesem kapına dayanmazdım
Değil af dilemeyi, adını da anmazdım
Anla ki yaşayamam sensiz bir gece daha
Belki de can veririm çıkmam körpe sabaha
Vicdanına sığındım, vazgeç şu gazabından
Kurtar artık bu aşkı cehennem azabından
Bakma öyle yüzüme, garip bir hancı gibi
Canımı yakma artık bin yıllık sancı gibi
Masum çocukluğumu al da uyut dizinde
Boğ bütün hüzünleri mutluluk denizinde
Saçlarıma dokunsun leylak kokan ellerin
Gözlerinde uyusun gözlerim derin derin
Hüsranım bir okyanus,umudum bir damla su
Beni kör zindanlara düşürme çöl ahusu
Serkan Uçar
S.U.
10.09.2011
5.0
100% (5)