1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1216
Okunma
HAZAR AKŞAMLARI (1)
Kömbe kızartmış közün külüyüm
Ben, Hazar Dağı’nın eteğinde, Hazar Gölüyüm.
Suyu, yüreği gibi dalgalı,
Gök gibi türkuaz, namusu gibi temiz ve berrak,
Balık gibi akıp ağmakta…
Çığırtkan aç martılara,
Ana kucağı kadar şefkatli bağrımı açmışım
Yumuşacık avuçlarımda onlara sıcak yuvalar sunmuşum
Çerden çöpten olsalar da…
Damalarına her daim huzur yağmurları yağmakta.
Geceleri serin meltemler kanatlanır üstünde
Girdap ışıkları başımızda dönüp durmakta
Karanlıklar sessizliği emerken
Efsunlu şarkılar mırıldanır meleklerle, sevenler
Sevi dalgaları yüreklere çarpmakta…
Hazar akşamlarında kızıl erguvanlar açar güneş
Bölük bölük atlılar geçer karşı tepelerden
Kezin tarafından silah sesleri gelir
Uykudan olmuş, höllüğe sarılı, kundaktaki bebeler
Sandallar; dalgalarla, sallanmaktan kurtulmakta…
Misafirim, her elden, her ilden, her izden
Ne defineler kurtarmışım dehlizden,
Harput’a karşı karıştır sayfalarımı
Şiirlerde dinle aşkın en yıllanmışını, şairlerden
Sevda yılgınları okumakta….
Fahri TERZİ
5.0
100% (2)