6
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2881
Okunma

vakit, bir şizofrenin akıl açlığında ...........
di-li sürçmüş saat akrebinden zehirler akıtıyor etrafa
ve
sen yoksun bir eylül sabahına takılı kalır,
göz/üm.
öz/üm.
zaman her karesine d/ağılır düşler
sen kokarlar usulca gece ayazı dolaşır, etrafımda
kokunla harmanlaşan nefeste sensizlik çığlık atmakta ey yâr..........
beden ruhun sonbaharını teneffüs ediyor
soluyor, gül-ü nara’nın terütazeliği.
sekmedi,gitti saatdeki kum dalışı.
zaman bir kıyamet arifesinde öylece.
ezber bozan tarih tanrı misafirliğinde gelir mi ki cancağızım?
sondan geriye sayılar sayıyor küçük bir kız çocuğu
parmak hesabında yüreği.
nabzımı neferin ayak sesleri gibi hemencik arkasından geliyor.
bir martı konuyor adımladığım yola.
uzayıp giden yokluğunun iz düşümünde sözcükleri bırakıyorum,
beyaz kanadına.
gözlerimi kapatıyor yavaşça
hüviyetsizliğimle kalakalıyorum
ne kadar sen olmuş iki gözüm şehr-i İstanbul
sensiz koca bir boşluk düşüyor satır rahmine
unutmadım seni cancağızım
etrafa savrulan senli cümlelerim var beyaz duvaklı da ah şehr-i İstanbul.......
gordion
15/09/2011
5.0
100% (11)