2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1593
Okunma
İçimde bir his var
sırrına eremediğim
ve mana veremediğim
bir his var içimde
bilmem ki, bir köz gibi içime düşen
ve
gözlerimde tüllenen
sen misin?
Denizlerin mavisi gözlerinin rengi mi?
Ya sudaki serinlik, ipekteki yumuşaklık?
Boğuk sisler kuşanıp, hıraman gülüşler eşliğinde rüyalarıma dolan
sen misin?
Gülüşünden mi dökülür bahçelere çiçekler?
Ufukları tutan akşam kızıllığı mı kestane saçların?
Yüreğime bu serinliği bağışlayan
ve
sessiz çığlığıma gelen
sen misin?
Çekingen buselerin midir ürkek serçelerin sığınağı?
Billur uykulara serilen hayal, sürgün ışıklara kayan gece
sen misin?
Çiçeklere saksılık eden gamzeler senin mi?
Güneş senden mi alır sıcaklığını?
Ya ufukları saran bakışlar?
Şivelerine mi meftun dallarda raks eden yapraklar?
Sesinden mi alır terennümü derelerde çağlayan sular?
Sana mı gelir her gün limanlardan ummana açılan gemiler?
Her sabah perde aralığından odama süzülen
sen misin?
Güvercinler yuva yapar mı ürkek saçlarına
hâlâ
Bastığın yerlerde elvan çiçekler açar mı?
Gülüşlerin midir yoksa ufuklara yansıyan bu kardan aydınlık?
Sen misin düşlerime uğrayan melek,
Her gece uykumu bölen
sen misin?
5.0
100% (3)