7
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
2060
Okunma

sana giyindim,
zaman kör topal saatlerinde
vazgeçtim benliğimden
sende, ’sen’ olurken hiç bir sıfata yakıştıramadım kendimi cancağızım..........
gül kokulu sabahta yüreğimi vaftizledim, cemre düşlerim(n)e
Süleymanî dil özdeştiremedi varlığına.
harf harf sancıda gelin/cik tarlaları
gözyaşlarımla suladım, tuzun bereketiyle
satırlarım bir türlü izah edemediğim yokluğunun yoksulunun da
ölüm kokan kalemi kırmak mı gerek yoksa.....
bir yanım Emirgan laleleri kokuyor,diğer yanım sensizliğin pervazısında
göğüs kafesimde kanatlandırdım, tüm kuşları
tecritli bir sonbahara ’merhaba’ diyor göçmenliğim.
yedi tepeye bıraktım umutlarımı
dökülen her damla(m)nda s(b)eni ilmekledim sonsuzluğa.
küçük,
misket gözlerimin görebildiği sığ ufuk zekatlığınla dolup, taşıyor
ism-i nâzımın ne vakit bavulunu toplayıp çıkıp,
gitse
lût gölü ceset yalnızlığımla baş başayım.
her bir rahmet yağmuru eteğine asılı senli cümlelerim refakat ediyor,
nemli gözlerime.
biliyorum yaralara yâr edinen iki gözüm
bendeki senliğinin hiçbir kelimeye tekabûl edemeyen kalemim
hicran mabedinde beş kuruşluk can paha biçilmiyor.
sen bensin, ben de sen şehr-i İstanbul.......
Azrail’e karşı tek sığınağımsın.
Meryem’in dua safında
lâlliğin hüküm lehçelerdeki tek anlam/ımsın......
ecelin tecritli sofralarında bir buğday bereketiyle alfabeye dökülen.
kuraklığım,
çoraklığım.
sen geldin diye pırını pıltısını alıp def olmakta ey yâr
ney’liğimin duraklarına bir anlam katan şehr-i İstanbul
kimliğimi sende bir beden bulan ben, sensizliğin kıyamet/indeyim
bende bu kadar bütünlenmişken hicrana nasıl boyun eyerim iki gözüm?
ölümün buz kesen valsi kum saatinde
nasıl öpebilirim ki Hacer dudaklarımla İsmail ellerini.
özlem rutubetine boyalı yüreğim.
her cümlem burcu burcu sen kokuyor
harf sen diyor,
özne/ yüklemi ellere emanet etmedim cancağızım
tuzlu sularımın nemini Yusuf çalan kalemden başka bir yere silmedim.
bereket’imsin mülteci aşıma,
azığıma kattım, seni gecenin üç/beş devriyesinde
yokluğunun yoksulluğun da
bir dilencinin yalvarışında değilim can özüm
zemzem’imsin.
gök kubbedeki mühendise yakarışımsın fani dudaklarımda
maviliğine istifledim orkide kokan özlemleri
üryan sözcüklerimi bırak avuç içim(n)e.
varlığına kat, doldur beni iki gözüm..
ey şehr-i İstanbul!
ben, tepeden tırnağa sana bürünmüşken
senden nasıl vazgeçer bu yürek, bu beden?
unutma!
cancağızım
sen, cennetimsinnn.............
gordion
14/09/2011
5.0
100% (8)