Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
gordion
gordion

ölümün buz kesen valsi kum saatinde

Yorum

ölümün buz kesen valsi kum saatinde

( 8 kişi )

7

Yorum

4

Beğeni

5,0

Puan

2060

Okunma

ölümün buz kesen valsi kum  saatinde

ölümün buz kesen valsi kum saatinde




sana giyindim,
zaman kör topal saatlerinde
vazgeçtim benliğimden
sende, ’sen’ olurken hiç bir sıfata yakıştıramadım kendimi cancağızım..........





gül kokulu sabahta yüreğimi vaftizledim, cemre düşlerim(n)e
Süleymanî dil özdeştiremedi varlığına.
harf harf sancıda gelin/cik tarlaları
gözyaşlarımla suladım, tuzun bereketiyle


satırlarım bir türlü izah edemediğim yokluğunun yoksulunun da
ölüm kokan kalemi kırmak mı gerek yoksa.....
bir yanım Emirgan laleleri kokuyor,diğer yanım sensizliğin pervazısında
göğüs kafesimde kanatlandırdım, tüm kuşları
tecritli bir sonbahara ’merhaba’ diyor göçmenliğim.
yedi tepeye bıraktım umutlarımı
dökülen her damla(m)nda s(b)eni ilmekledim sonsuzluğa.



küçük,
misket gözlerimin görebildiği sığ ufuk zekatlığınla dolup, taşıyor
ism-i nâzımın ne vakit bavulunu toplayıp çıkıp,
gitse
lût gölü ceset yalnızlığımla baş başayım.
her bir rahmet yağmuru eteğine asılı senli cümlelerim refakat ediyor,
nemli gözlerime.

biliyorum yaralara yâr edinen iki gözüm
bendeki senliğinin hiçbir kelimeye tekabûl edemeyen kalemim
hicran mabedinde beş kuruşluk can paha biçilmiyor.
sen bensin, ben de sen şehr-i İstanbul.......
Azrail’e karşı tek sığınağımsın.
Meryem’in dua safında
lâlliğin hüküm lehçelerdeki tek anlam/ımsın......




ecelin tecritli sofralarında bir buğday bereketiyle alfabeye dökülen.
kuraklığım,
çoraklığım.
sen geldin diye pırını pıltısını alıp def olmakta ey yâr
ney’liğimin duraklarına bir anlam katan şehr-i İstanbul
kimliğimi sende bir beden bulan ben, sensizliğin kıyamet/indeyim
bende bu kadar bütünlenmişken hicrana nasıl boyun eyerim iki gözüm?



ölümün buz kesen valsi kum saatinde
nasıl öpebilirim ki Hacer dudaklarımla İsmail ellerini.
özlem rutubetine boyalı yüreğim.
her cümlem burcu burcu sen kokuyor
harf sen diyor,
özne/ yüklemi ellere emanet etmedim cancağızım
tuzlu sularımın nemini Yusuf çalan kalemden başka bir yere silmedim.
bereket’imsin mülteci aşıma,
azığıma kattım, seni gecenin üç/beş devriyesinde
yokluğunun yoksulluğun da
bir dilencinin yalvarışında değilim can özüm
zemzem’imsin.
gök kubbedeki mühendise yakarışımsın fani dudaklarımda
maviliğine istifledim orkide kokan özlemleri
üryan sözcüklerimi bırak avuç içim(n)e.
varlığına kat, doldur beni iki gözüm..



ey şehr-i İstanbul!
ben, tepeden tırnağa sana bürünmüşken
senden nasıl vazgeçer bu yürek, bu beden?
unutma!
cancağızım
sen, cennetimsinnn.............



gordion
14/09/2011

Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (8)

5.0

100% (8)

Ölümün buz kesen valsi kum saatinde Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Ölümün buz kesen valsi kum saatinde şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ölümün buz kesen valsi kum saatinde şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Keskinsirke
Keskinsirke, @keskinsirke
15.9.2011 15:37:52
Çok güzeldi tebrik ederim saygılarımla
su
suat çakır, @suat-cakir
14.9.2011 18:09:26
güzel şiir tebrikler dost kalem
Gecey Hüma
Gecey Hüma, @geceyhuma
14.9.2011 16:15:36
harika gönlünüze ve herbiri melek sıfatlı dizelerinize saygılarımla...
ümit zeki soyuduru
ümit zeki soyuduru, @umitzekisoyuduru
14.9.2011 15:18:29
5 puan verdi
ey şehr-i İstanbul!
ben, tepeden tırnağa sana bürünmüşken
senden nasıl vazgeçer bu yürek, bu beden?
unutma!
cancağızım
sen, cennetimsinnn.............

Tebrik ediyorum. Çok güzel bir şiirdi.
Saygı ve selamlarımla.
tan 1919
tan 1919, @tan1919
14.9.2011 15:15:35

yine O,

yine İstanbul'a benzer en sevilen

ne onunla yaşanır bu şehrin,
ne onsuz,

İstanbul gibi işte,
burçlarında kaybolduk yine...
...
Bandırmalı
Bandırmalı, @bandirmali
14.9.2011 14:47:36
5 puan verdi
ölümün buz kesen valsi kum saatinde
nasıl öpebilirim ki Hacer dudaklarımla İsmail ellerini.
özlem rutubetine boyalı yüreğim.
her cümlem burcu burcu sen kokuyor
harf sen diyor,
öznem/ yüklemi ellere emanet etmedim cancağızım
tuzlu sularımın nemini Yusuf çalan kalemden başka bir yere silmedim.
bereket’imsin mülteci aşıma,
azığıma kattım seni gecenin üç/beş devriyesinde
yokluğunun yoksulluğunada
bir dilencinin yalvarışında diye değil can özüm
zemzem’imsin.
gök kubbedeki mühendise yakarışımsın fani dudaklarımda
maviliğine istifledim orkide kokan özlemleri
üryan sözcüklerimi bırak avuç içim(n)e.
varlığına kat, doldur beni iki gözüm..
ey şehr-i İstanbul!
ben, tepeden tırnağa sana bürünmüşken
senden nasıl vazgeçer bu yürek, bu beden?
unutma!
cancağızım
sen, cennetimsinnn.............

Harika bir şiirdi gönül sayfanızdan dökülen
okuması haz ve keyif verdi tebriklerimle
saygılar üstadım..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL