6
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
952
Okunma
Ilgın 1995
Öğretmen değil de genetikçi olsaydım;
Her yanı yeşile boyardım
Bir ağaç türüyle, saz cinsiyle mi olur,
Yosunla, çayırla, çimenle mi …?
Tez büyür, üretken kılıp dölleri,
Yemyeşil ederdim bütün çölleri.
Öğretmen değil de politikacı olsaydım;
Okula çevirirdim her yeri.
Kahveleri, kışlaları, camileri, evleri…
En büyük payı bütçelerden,
Eğitime ayırırdım.
İnsanlara balık tutmayı öğretirdim.
En çok bilim adamını kayırırdım.
Öğretmen değil de sanatçı olsaydım;
Sevgiyi işlerdim nakış nakış.
Sevgi yazar, sevgi çizerdim.
Güzel yüzünü her nesnenin
İzleyenlere çevirir;
Çirkin yanına ben geçerdim.
Halkıma bal şerbeti sunardım da,
Bade-i ağuyu kendim içerdim.
Öğretmen değil de doktor olsaydım;
Hastalarım la aynı acıları yaşardım.
Gülenle güler, ağlayanla ağlardım.
Yaratılmışta yaratanı görürdüm,
Elimde ölen her hastamla ölürdüm.
Öğretmen değil de imam olsaydım;
Hak’ta yok olmadan halk’la olmazdım.
Ya emelimde Muhammed,
Amelimde Muhammed olurdum,
Ya kendimi O’nda yok bulurdum.
Muhammed-i yaşar, Muhammed-i söylerdim.
Rabbimden gani gani rahmet dilerdim.
Ancak;
Bir nefer öğretmenim…
Her asırda işi zor,
Her devirde fedakâr…
Kırk Fatih beyinlik dersanem,
Kırk Kemal beyinde esamem.
Hacı Ali Bayram
5.0
100% (4)